Franchising, günümüzde önemli yatırım araçlarından biri haline geldi. Dünya piyasalarındaki yoğun rekabet göz önüne alındığında, franchise sistemi ile iş yapmak kolay ve risksiz görünüyor. Bunun nedeni günümüzde tüketicilerin hizmet, fiyat ve kalitenin çeşitlilik göstermesi nedeniyle istedikleri kalite ve fiyatı bulacaklarından emin oldukları işletmelere yönelmelerinden kaynaklanıyor.
Franchise veren, sözleşme öncesi franchise alana üstleneceği borçlar konusunda gerekli olan tüm açıklamaları yapmalı ve sistemin işleyiş tarzı konusunda tecrübelerini aktarmalı. Franchise alanın koyacağı sermaye miktarı, yapacağı yatırımlar, çalıştıracağı personel konusunda doğru kararlar alabilmesi için ona gerekli olan tüm verilerin açıklanması oldukça önemli.
Frachise alanın ücret ödeme borcu, franchise sözleşmesinin esas unsurlarından. Franchise alan, başlangıçta belli bir miktar (giriş ücreti) daha sonra da cirosunun belli bir yüzdesi oranındaki bir ücreti (royalty) periyodik olarak franchise verene ödemekle yükümlüdür.
Franchise sözleşmesi sürekli bir borç ilişkisi kurduğu için, bu sözleşme özel bir güven ilişkisi gerektiriyor. Franchise alan, pazarlama ve üretim sırlarını sürekli olarak koruması gerektiğini unutmamalı. Aksi takdirde, sadece franchise verenin değil, hiç şüphesiz tüm sistemin zarar görmesi söz konusu olacak. Franchise alan, franchise sisteminin tüm bu avantajlarının yanı sıra franchise sözleşmesinden dolayı doğacak olan sürekli borçlarını ve franchise veren tarafından sürekli olarak denetlenerek kontrol edilebileceğini unutmayarak, piyasa koşullarına göre doğru zamanda doğru olan marka ve işletmeye yatırımını yapmalı.